AHMET (VERDE) ÖZUĞURLU * –
Arap Baharı olarak adlandırılan sürecin nihai hedefinin Aleviler olduğu bu gün artık net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bunun nedeni günümüzde olduğu gibi Alevilerin tarih boyunca, sömürgecilerin insanlığı köleleştirmelerinin önündeki en büyük engel olmuş olmalarıdır.
Aleviler genel anlamda pasif bir toplum görüntüsü verirler, özellikle Arap Aleviler. Ancak bu durum onların pasifliğinden çok vicdanlı olmalarından ve her şeye rağmen insanlıktan ümidi kesmemelerinden kaynaklanmaktadır. Her ne olursa olsun, ne eziyet çekerlerse çeksinler Aleviler kendilerine uzatılan eli bu umutla, insanlığa olan bu inançla hiç bir zaman geri çevirmezler. Bunca katiama uğramalarının bir nedeni de budur. Çünkü kendilerine el uzatanlara sorgusuz sualsiz güvenmeleri ve geçmişte kendilerine yapılanları affedip unutmaları onları tedbirsizliğe itmekte, bunun sonucunda da daima hazırlıksız yakalanmaktadırlar. Fakat yine de tarih boyunca Alevilere karşı asla kesin bir zafer kazanılamamıştır ve kazanılamayacaktır da… Niçin?
Alevilerin tüm bu pasif ve aciz görüntülerine rağmen uzun vadede daima kazanmalarının nedeni; Gadir Hum’un gururunun Kerbela’nın onurlu duruşunun her Alevinin genlerine işlemiş olmasıdır. Bu gün neredeyse bütün dünyanın saldırdığı ve herkesin dünyanın en zayıf ülkelerinden biri olarak gördüğü Suriye’nin sanıldığı kadar kolay bir lokma olmadığının ortaya çıkmış olması bunun en büyük göstergesidir. O pasif denilen ve hatta alay konusu edilen Suriye Alevilerinin her birinin nasıl bir “esed” yani “aslan” olduğunu bütün dünya şaşkınlıkla izlemektedir. Suriye’nin yüzde yetmişinin sünni olmasına rağmen Şehitlerinin en az yarısının -nüfusla orantısız bir şekilde- Alevi olması da Alevilerin bağımsızlık için çok daha fazla çaba sarf ettiklerinin delilidir. İşte bu nedenle bütün emperyalist (sömürgeci) güçler bir olmuş Ortadoğu’da Alevileri tarihten silmeye çalışmaktadırlar. 1400 yıl önce müşrik dedelerinin Ahzap Savaşı’nda yaptığı gibi günümüz Emevileri olan Vahhabiler de Yahudiler ve Hıristiyanlarla bir olup Hz. Muhammed’in (A.S.) ve Ehlibeyt’in (A.S.) gerçek dostları ve Hz. Muhammed’in (S) tebliğ ettiği gerçek İslam Dini’nin temsilcileri olan Alevilerin yok edilmesinde işbirliği yapmaktadırlar. Yani müşrikken Ahzap Savaşında, sözde Müslümanken Kerbela’da bitiremedikleri işi bu gün bitirmeye çalışmaktadırlar. Hz. Muhammed (S) 1400 yıl önce bu gerçeği görmüş “ümmetimin yahudilerinden sakının” sözüyle bizleri uyarmıştır.
Bu gün dünya ekonomisinin Yahudiler, Protestanlar ve Vahhabiler tarafından kontrol edildiği herkesçe bilinen bir gerçektir. Ortadoğu bir anlamda dünyanın merkezi ve her yönden en bereketli bölgesi olduğu için Ortadoğu’nun ele geçirilmesi dünyanın elegeçirilmesi demektir. Bu nedenle tarih boyunca her büyük ülkenin en büyük hayali -Kadeş Savaşı örneğinde olduğu gibi- özellikle Suriye’yi ele geçirmektir. 1400 yıldır da bu emelin önündeki en büyük engel Aleviler olmuştur; bundan dolayı yok edilmelidirler. Kısacası Aleviler zararlı birer bitkidir bahçeden sökülüp atılmalıdır.
Sonuç olarak; Alevilerin yok olması dünyanın merkezi konumundaki Ortadoğu’nun tümüyle emperyalistlerin eline geçmesi, dünyada insanlığın, insanı insan yapan değerlerin sonu ve Tanrı olma hayaliyle yaşayan sömürgeci güçlerin bu emellerine kavuşmaları anlamına gelmektedir. Dünyada köleleşmeye ve sömürgeciliğe karşı gelen tüm onurlu insanların bu oyunun farkına varıp kendi gelecekleri için, insanlığın geleceği için, insani değerlerin varlığını sürdürebilmesi için Alevilerin bu onurlu mücadelesine destek vermeleri, gerekirse bu yolda canlarını feda etmeleri gerekmektedir.
(*) KİLİKYA NEHİR SOS. DAY. VE KÜLTÜR DER. BAŞKANI