Uyyyy-an Yırtılırken uçurtmaları masum çocukların Alkışı bekleyen emellerde, al al olmuş gök kuşağı Yağmurları barut kokan bir mevsime demir atmış öfke Toprağın kırağına hüzünler saklanıyor, ölüme yakın Uyyyyy-an Aynı dalda boş kalıryor salıncaklar Gölgeler yorgun bir ananın göğsünde küstü insana Memeler süt kesti; beşiklerde yalancıdır emzikler Ninniler ağıt, ninniler figan söyler Uyyy-an Araptır yalancı baharların adı Tahta köprüye benzer bir tufan vadisinde Düştüğünde gırdaba yakın özgürlüğün…
ASİ’nin SESİ
Tevfik USLUOĞLU – Giriş: Bir çok farklı halkın yurdu olmuş, bunların her birinin kültür zenginliğine katkı sağladığı, tarihe tanıklık etmiş, tarih üreten bir kent olan Antakya ve civarına, “Ermenilerin yerleşmesi, MÖ.83-64 yılları arasında Antakya bölgesini elinde tutan büyük Dikran sayesinde olduğu kabul edilir”(Köker,2014:12). Birçok kaynak bu bilgiyi doğrulamaktadır. Ermenilerin tarihi ana yurtlarının dışındaki topraklarda devlet kurmaları ve doğrudan deniz bağlantısına ulaşmaları kuşkusuz bölgenin ticaret yolları üzerinde olması ile ilgilidir….
Feyruz USLUOĞLU – Türkiye’yi bölgesel güç olmaktan öte uluslararası bir güç haline getirmeyi amaçlayan sıfır sorun politikasının geride kaldığı, Kürt sorunu ve Alevi sorunu başta olmak üzere azınlık sorunlarının iç siyasette kutuplaşmalar ve uluslararası alanda siyasi hareket alanı açısından etkileri görülmektedir. Ayrıca Gezi süreci, yolsuzluk ve paralel yapı tartışmalarına, operasyonlara rağmen on iki yıldır AKP zaferiyle sonuçlanan seçimler ve buna karşın ilkesel bir duruş, alternatif bir siyasi program…
Edip YEŞİL – en güzel üç sesten birini dinliyorum, gözlerim kapalı. insan ruhunu ve sert kaya parçacıklarını yumuşatan sürekliliği arşınlıyorum… Süveydiye’de okyanus oluyorum… dalgalar dibime çöküyor, vuruyor, kayıyor altımdaki kum taneleri birer ikişer rengârenk… taş atan çocukların bakışları düşüyor suya dalga, dalga hiçbir balıkçı oltasına takılmadan! siyonist miğferden seken taşları sayıyorum karşı kıyıda, Filistin’de, Beyrut’ta, Gazze’de bir, iki, üç, dört, beş… çocuklar koşuyor; koşun çocuklar koşun, barışa koşun….
FARKLIYIZ, YA SİZ! Deniz Özlem KARA Aile olmanın, aile bütünlüğü sağlamının ve bu bütünlüğü korumanın zor olduğu bir dönemde otizmli bir çocuğun ailesi olmak…Kulağa oldukça ürkütücü, çaresiz ve tırmalayıcı geliyor değil mi?Otizmli bir çocuğun ailesi olmak elbette zor ve meşakkatlidir,; fakat otizmli çocuğu olan birçok aileye sorulduğunda, tekrar çocuk sahibi olsalar yine aynı çocuğa sahip olmak istediklerini ifade etmektedirler. Önemli olan otizmli de olsa çocuğu olduğu gibi kabul…
Erkan Girgis İpek böcekçiliği ile uğraşan Arap Alevilerin İpek böceklerinin beslendiği dut yaprakları için Bereketli bir yıl temennisi ile 14 Martta (1) kutlanan o gün sütlü muhallebi yapılıp dağıtılan bir kültürel bayramımızdır.. 1571-1572 yıllarında Arap Alevilerin Yoğun olarak yaşadığı Cebele sancağında toplam 90 adet ipek tezgahı vardı. Cebele Sancağı Cebel Aleviyyun’un (Alevi Dağları )etekleri ve Lazkiye Bölgesini Kapsar. Nahiyeler Sayısı Verilen Vergi (Akçe) Cebele 13 390 Merkab 14…
1.Antakya birçok dili, dini, kültürü bir arada barındıran kozmopolit bir şehir. Bir sanatçı olarak Antakya gibi bir şehirde doğmanın size olumlu ve olumsuz nasıl etkileri oldu? Kısacası kendinizi ve kendi gözünüzle Antakya’yı anlatır mısınız? Antakya büyülü bir yer. Orada doğmuş olmak , Antakya’nın çok kültürlülüğü içerisinde yoğrulmuş olmak bir ayrıcalık elbette. (belki herkes kendi doğduğu yeri böyle değerlendirir) Her ne kadar Antakya’da yaşayanlar bunun farkında değilmiş gibi görünse…
Aynur Çiçek Bir zamanlar doğu ile batı medeniyetlerine beşiklik etmiş; tarihten izleri silinmiş birçok topluma ev sahipliği yapmış; birçok inanca hoşgörü ile kucak açmış; sol tarafında güven ve ihtişamın simgesi Akra Dağı ile sağ tarafında acıyı bağrına basıp tebessümle bakan Musa Dağı’nın evlatları; İstanbul’da bir araya gelerek tarihin damla damla biriktirdiği kültürel parçaları birleştirmek, evrensel aklın ışığında kültürümüzün üzerindeki pası silmek, vazgeçilmez ilkeler olan emek-özgürlük-eşitlik ilkeleri içinde bu…
Serkan KAZAN Yaşlı bir kentin yorgun insanlarıyız biz… Alnımız çizgili ve kaşlarımız çatıktır. Çalıştıkça var oluruz. Ve emekle bağlanırız hayata… Bir gün yeniler bir hafta yorulan bedenimizi… Pazar sabahları bir kahvaltı, bir kahve ve tv keyfidir. Sukünet ve eğlence ısmarlarız, bir günlük dingin zamanımıza. Çay demlenmiştir artık, kahvaltı vakti geldi. Saat 10 olmuştur. TRT’de Western kuşağı başlıyor. Veya diğer bazı özel kanallarda çocukluğumuzun kahramanı Red Kit… Betonlarından sıkıldığımız…
“Çıkarlar” denilince en üst erdem ,önünde engel tanınmayan, ulaşılması uğruna her yol mubah görülen kavram en kutsal kavram tarif edilir oldu insanlığa. Siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler eğitiminde kafalara kazılr: Uluslararasında kültürel ortaklıklar , tarihse bağlar ,yaşayan kardeşlikler akrabalıklar,inanç benzerlikleri boş söylemler tek belirleyici vardır: “Ulusal çıkarlar”.Bunlar neyi gerektiriyorsa yapılır. Bin yıllık dostunuz olan ülke bir gün içinde düşmanınız, düne kadar kardeşçe yaklaştığınız komşunuz parçalanması , bölüşülmesi gereken…