Mitoloji; (Yunanca: mithos, “söylenen ya da duyulan söz” ve logos “konuşma” kelimelerinin birleşimidir. Eski Yunan’da “geçmişte söylenenlerin tekrar edilmesi ” gibi bir anlam barındırmaktayken zamanla batı dillerinde “efsane”anlamı kazanmıştır. Çağdaş kullanımda mitoloji; bir din veya bir halkın kültüründe tanrılar, kahramanlar, evren ve insanın yaratılışına dair tüm sözlü ve yazılı efsane birikiminin ve bu efsanelerin doğuşlarını, anlamlarını yorumlayıp, inceleyen ve sınıflandıran bilim dalının adıdır. Efsaneler sık sık gerek…
ASİ’nin SESİ
YAŞAM AYRINTILARDA SAKLI Erkan Tuncay Karahan Kitapevi Adana 2011 s.165 Kitabı ele almadan heyecanını yaşamak. Tavsiye edilmiştir ya da tanıtımına rastlamışsınızdır. İçindekiler dünyanıza yenilikler katacaktır ya da siz içeriğinde bu dünyadan koparak kendinizi kaptırdığınız akışında farklı boyutlara uzanacaksınızdır. Bu şekilde ele ulaşan bir kitabı okumak astral bir seyahate çıkmak gibidir. Bir de memleketten bir yazarın kitabı nedense birileri tavsiye etmese de konusu hakkında çok da bilgi olmasa da…
Dünya insanlara değil, insanlar dünyaya aittir.Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı, biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık. Kızılderili Atasözü Genç bilim adamı elma ağacının altında hesaplarını incelerken kafasına bir elma düşüverdi. Peki elma neden ağaçta asılı kalmak varken Newton’un kafasına isabet etmişti ?. Öyle ya onu çeken bir şey vardı ağacın altında. Hem kalem de yere düşerdi, hatta insanda… Yeryüzü bizi çekiyordu. Bunun adı gravite çekimi olmalıydı. Hatta ne…
Samandağlı neyzen ve ney yapım ustası Cemil KAHİLOĞULLARI ile ney üzerine bir söyleşi: A.Aşker: Öncelikle kendinizi kısaca tanıtır mısınız?C.Kahiloğulları: 1957 yılında Samandağ’ın Cemal Gürsel Mahallesi’nde dünyaya geldim. A.Aşker: Daha önceden müzikle uğraşıyor muydunuz? Hiç müzik eğitimi aldınız mı? C.Kahiloğulları: 5 yaşıma gelinceye kadar rahmetli annemin güzel sesinden bize söylediği şarkılardan ilham alarak ben de küçük yaşta şarkı söylemeye başladım. Anasınıfındayken daha öğretmenlerim beni öğretmenler odasına çağırıp şarkı söyletirlerdi….
GİRİŞ PISA (Programme for International Student Assessment,Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı), OECD (Organisation for Economic Cooperation and Development,Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) ülkeleri tarafından 1997 yılında geliştirilen ve üç yılda bir yapılan uluslararası bir sınav programıdır (MEB, 2008). Bu program 15 yaşındaki öğrencilerin başarısını ölçmek amacıyla yapılmaktadır. PISA projesi, zorunlu eğitimin sonunda örgün eğitime devam eden 15 yaş grubu öğrencilerin öğretim programlarında yer alan matematik, fen bilimleri ve okuma…
İbrahim KİMYONGÜR “Tin” incirin Arapça’sıdır, “tini” ise, incirli veya incirden imal edilmiş manasında. Kur’an-ı Kerim’de geçer “…ve tini ve zeytüni…” diye başlayan bir sure vardır. İncir ve zeytin üzerine yemin edilir ayette. Kutsallığı ordandır tinin/incirin. Tini ise şifa niyetine imal edilir ve derman niyetine içilir. Reçetesi gibi bir hekimin, dozunu bilmek lazımdır ama. Demiş ya atalarımız hani, azı karar çoğu zarar diye, o mesele yani. Dedelerimiz, zamanında tarla…
Özcan ÖZGÜN ozcanozgun@gmail.com Şiir nedir? Nasıl yazılır? Niye Yazılır? Niye Okunur? Acaba filanca şair, filanca şiirini nasıl yazdı? Kuşkusuz bu sorular çok soruldu fakat tatmin edici cevaplar bulunamadı. Bu yazının amacı da bu sorulara cevap aramak değil zaten. İçinde insan olmayan fotoğrafa ben fotoğraf demem. İçinde anlam olmayan şiire ben şiir demem. Ooo şiire bak. Helal olsun. Yazmış valla. Şiire bak aldı beni diyar diyar gezdirdi, üstüne…
Kadir, babasının izin kullanmak için çalıştığı Arabistan’dan geleceğini postacının rengi solmuş heybe biçimindeki çantasından çıkarıp uzattığı büyükçe zarfın içinden çıkan, kaseti dinlediği zaman öğrenmişti. Babasının sesiydi duyduğu; kapağı düşmüş teypte kasetin şeridi arada bir sardığı için ya olduğundan çok kalın çıkıyordu ya da çok kısık çıkıyordu ama özlediği babası konuşuyordu işte. Kadir, babasını en son bir yıl önce görmüştü. Babasının yüzünü, gerçek sesini, çocuk hafızasını zorlayarak hatırlamaya çalıştı….
Derleyen: Murat KUDRET Özel Eğitim Uzmanı Toplumlar arasında sosyo-kültürel farklılıklar olması ve çeşitli disiplinlerce incelenmesi nedeniyle istismar ve ihmalin evrensel bir tanımını yapmak pek mümkün olmamakla birlikte istismar; 0-18 yaş grubundaki çocuğun kendisine bakmakla yükümlü kişi veya kişiler tarafından zarar verici olan, kaza dışı ve önlenebilir bir davranışa maruz kalması olarak tanımlanmıştır. Çocuğun fiziksel, sosyal ve psikolojik gelişimini etkilemesi risk altına sokması istismar olgusunun bir özelliği olarak…
Eser PAŞA Sosyal Bilgiler Öğretmeni Giderek iyi bir lise ve iyi bir üniversiteyi kazanmanın zorlaştığı bu yıllarda başarının en önemli anahtarı çalışmaktır. Çalışmak denildiğinde sadece çocuklara yönelik bir faaliyet akla gelmemelidir. İster dershane olsun, ister okul olsun herkesin üstüne düşen görevleri vardır ve herkes çalışmalıdır. Nasıl bir masayı ayakta tutan 4 ayağı varsa başarılı bir eğitimin de 4 ayağı vardır. Bunlar; idare, öğretmen, veli ve öğrenci işbirliğidir….