Huzdat HATAY Değişik sebeplerle çocuklarımıza öğretmediğimiz ana dilimizin unutulması, kültürümüzün de unutulmasını beraberinde getirmiştir. Çocukluğumuzda dinlediğimiz bilmeceleri ( hezzüvret) , atasözlerini (Emtel) unuttuk artık. Bunları çocuklarımıza taşıyamadık veya taşımadık. Bilerek veya bilmeyerek çocuklarımızın kendi kültürümüzden uzaklaşmasına sebep olduk. Zararın neresinden dönülürse kardır: Geç kalmış olabiliriz ama daha iş işten geçmedi. Çocukluğumda dinlediğim ve hatırlayabildiğim deyim ve atasözlerini sizinle paylaşmak,gelecek nesillere taşımak istiyorum. Yazıyı okurken zorlanacaksınız…
ASİ’nin SESİ
Gökhan Mansuroğlu Farklı argümanlarla gündeme getirilse de çoğunluğun, yerel kültürel yapıların çözüldüğü konusunda bir fikir birliğine sahip olduğundan söz etmek mümkündür. Bu konuyu genel bir sorun olarak kabul edip mevcut dünya sistemiyle bağlantılandıran ve dışarıdan bakıp felsefi ya da ideolojik sonuçlar çıkaranlar olduğu kadar, konunun doğrudan muhatabı olan ve bu sorunun sonuçlarından doğrudan etkilenen ve buna karşı bir şeyler yapma çabasıyla kendi yerelliğinde akıntıya karşı yüzmeye çalışanlar da…
Samandağ Musa Dağı’ndan görmüştüm ilk Lazkiye’yi. Daha doğrusu hava berrak olduğundan ışıklarını görmüştüm. Lazkiye ile Samandağ (Sveydiye) ile arasında Kel dağı var. Gerçekten de dağ, kel. Deniz tarafından herhangi bir engel yok. Suya çizilen sınırı saymazsak. Sabah erkenden aldı bizi Antakya-Lazkiye arası çalışan taksici Remzi. Ciddi ama nüktedan, işini ve arabasını çok seven şelaleler ve yemekler beldesi Harbiye’den. “Ben olmasam siz yanmışınız” havasını taşıyor ve bunu size hissettiriyor…
Ali ÇAPAR Neden her insan kendi memleketini dünyanın en güzel yeri sanır? Cevap basit: Çünkü orası kendi memleketidir de ondan. Yoksa dağ, taş, su, ağaç dünyanın her yerinde var. Var, var ama nüfusu yalnızca 1040 olan ve yılda 7 milyonun üzerinde ağaç yetiştiren kaç tane köy biliyorsunuz? Ben bir tane biliyorum. Adı; Fidanlı Köyü. Benim köyüm. Adından dolayı fidan üretmiyor bu köy, aksine, fidanıyla ünlendiği için bu…
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu TÜBİTAK’ın, doğa eğitimi ve çevre bilinci yaratma çalışmaları devam ediyor. TÜBİTAK tarafından 25 Temmuz -3 Ağustos tarihleri arasında Çanakkale’de düzenlenen doğa eğitimi projesine, Samandağ’ın Mağaracık Beldesi’nden katılan, sosyal bilgiler öğretmeni Eser PAŞA izlenimlerini bizimle paylaştı. Asi’nin Sesi: TÜBİTAK’ın, doğa eğitimi ve çevre bilinci projesine katılmak nereden aklınıza geldi? Sizi buna yönelten sebepler neydi? Eser PAŞA: Her zaman için bilime ve doğaya karşı…
Bir söz grubunun şiir sayılması için özgün imgelere sahip olması, şiirsel bir anlatımının olması, çağrışım gücü yüksek sözcüklerle yazılması, güzel sanat eseri sayılma özelliklerini üzerinde taşıması gerekir. Salim Diyap Akdeniz Ofset Matbaacılık, 2010 s.142 “ söyle bana devinen bu hayatta sevmek ne zaman kirinden arınacak bir defa da yüreğinle konuş beni ve sevdiğin bir insana hediye et sözlerini ben ömrümce yalnız aşka teslim oldum” S.Diyap Yüreği…
Hasan Çekmecelioğlu eskimeyen ne vardır insanın eli değen bir düşün, arkadaş, dost, kitap, en sevdiğin elbiselerin, muzlu süt, çikolata, ‘yanağından gayri her şeyi paylaştığımız’ yar mı? umarsız geçen koca bir ömrün yarısı geçmiş olsa da çoktan bir sevda düşer yadına senin de hiç bükme öyle boynunu olmaz diye, düşer. bir sevda ki yeniden yakar tıpkı ateş gibi düştüğü yeri. korkma gülümse, yüreğin aydınlansın hiç olmazsa sararmış, kimi…
—Arapça tiyatro yapma fikri nasıl oluştu ve nasıl gelişti? Siz ,tiyatro ile uzun zamandır ilgilenen biri olarak böyle bir proje yapma düşünceniz var mıydı yoksa sonra gelişen kollektif bir çalışmanın ürünü mü? (Ne zaman başladı?) Aslında benim hep anadilimle ilgili bir proje yapma fikrim vardı. İskenderun’un Karaağaç Beldesi’nde bir dönem faaliyet gösteren AKSİM’de ( Amanos Kültür Sanat ve İletişim Merkezi ) bunun temellerini attım. Oradaki kollektif ekip ile…
Hasan Çekmecelioğlu zaman olur ki, yaşanmışlıklar dizilir önünüzdene hesap sormaktır istedikleri ne de acı çekmenizi sağlamaksize geçmişinizde yolcululuk yaptırmaktır istediklerisadece sizi size hatırlatmak içinyaşamın savurduğu sizi, size çırılçıplak göstermek için.zaman içinde,mevkilere gelir kıyafetler giyerizmeylerle dolar kadehlerimiz kendimizden geçerizsevgiler yalan olur aşklar gayemiznereden geldiğimizi unutur daha da isterizuzatmadanbilmeden kendimizi tüketirizyaşanmışlıkların böyle bir görevi varoluşturdukları kültürü kişiliği geri isterkavgada hep güçlü kılmak ve sonunda kazanan görmek istersen korkmaannen, baban, kardeşlerin…