Scroll Top

BİLİM ÜRETEN DEĞERLERİMİZ:

MERYEM EL-İCLİYYE
İBRAHİM KANATLI

Hakkında çok bilgi mevcut olmamakla birlikte, Meryem El-İcliyye Mühendislerden ve Bilim Alanında çalışmalar yapan insanların bulunduğu bir aileden gelmekteydi.
Meryem El-İcliyyenin sıradışı bir hikayesi vardır. 10. Yüzyılda yaşayan birçok kadının aksine o, kendisine bir meslek edinmiş ve bugüne kadar hep alet yapım becerisiyle anılır olmuştur. “El-Usturlabi” olarak da bilinen Meryem El-İcliyye Suriyenin kuzeyindeki Halep şehrinde Usturlap imal etmekteydi.
Şehrin yönetimini elinde bulunduran Seyfüddevle, bu konudaki şöhretini duyduktan sonra 944 ve 967 yılları arasında bizzat kendisini Usturlabi yapımında görevlendirmiştir. El-İcliyye erken dönem İslam Medeniyetinde bilim alanında çalışan kadınların en güzel örneğidir.
Aynı zamanda döneminin önde gelen bilim insanlarından birisi olarak anılmaktadır.
Çoğu zaman İslamın çesitli alanlarda kadınlara hak tanımadığı gibi bir çok tartışmalara şahit olmaktayız. (Halbuki gerçek tam tersi olmasına rağmen) . Meryem El-İcliyyanın Bilim alanında yapmış olduğu muhteşem çalışmalar tüm bu tartışmalara bir cevap niteliğindedir.
Asturlabi Nedir?
Günümüzde yönümüzü bulmak için teknolojinin son ürünlerinden olan küresel konumlandırma sistemlerinden (GPS) yararlanıyoruz. Gökyüzünü gözlemlemek için yine modern teknolojinin ürünü teleskoplar kullanıyoruz.
Ama yüzlerce hatta binlerce yıl öncesinde bu aygıtlar yokken atalarımız yıldızları nasıl gözlemliyor, yönlerini nasıl buluyor, yıldızlar arasındaki mesafeleri nasıl ölçüyor ve dağların yüksekliğini nasıl hesaplıyorlardı? İşte tüm bunlar antik çağın belki de en önemli aleti olan usturlap ile yapılıyordu. Usturlap kelimesi, Eski Yunancada yıldız anlamına gelen aster ve ölçmek, yakalamak, tutmak, anlamına gelen lambanein köklerinden geliyor ve bugünkü ifadeyle yıldız tutan anlamı taşıyor.
Yaklaşık 15cm çapındaki büyük bir cep saatine benzeyen bu basit aletle bir çok şey hesaplanabiliyordu. Astronomlar, matematikçiler, coğrafyacılar ve diğer bir çok bilim insanı tarafından kullanılan usturlap, bu nedenle yakın zamana kadar popülerliğini korumuştur.
Usturlap ve usturlap benzeri aletlerin çok eski yıllardan beri kullanıldığı biliniyor. Ancak bunlarla ilgili sağlam kaynaklara ulaşılamamıştır. Yazılı kaynaklara göre, ilk usturlap MÖ 2.yüzyılda İznikte yaşamış Hipparkhos tarafından bulunmuş.
Hipparkhostan sonra MS 375 yılında İskenderiyeli Theon usturlabın bilimsel olarak nasıl çalıştığını açıklamıştır. MS 771 yılındaysa Ebu İshak el Fezari usturlabı İslami usturlaba dönüştürerek namaz saatlerini hesaplamıştır. 9. yüzyılda da Ahmed Fergani, usturlap kullanarak Güneşin yarıçapını ölçmeyi başarmış ve Güneşin çapının 6.410.000 metre oldu ğunu söylemiştir. Ahmed Fergani ayrıca Nil Nehrinin sularının hızını ve yüksekliğini ölçen özel bir alet icat etmiştir. 858-929 yılları arasında yaşayan ve Şanlıurfanın ilçesi Harranda doğan Battani, usturlabı geliştirerek üzerine yıldız tabloları yerleştirmiştir. Bu şekilde Battani, 1 güneş yılını 365 gün 5 saat 46 dakika 24 saniye olarak ölçmüş ve astronomi biliminde önemli bir iz bırakmıştır.
927 yılındaysa, Nastulus isimli Arap bilim insanı tarihi bilinen ve günümüze ulaşan en eski usturlabı yapmıştır. Bu usturlap bugün Kuveytteki İslam Sanatları Müzesindedir. 11.yüzyılda El Biruni, gök cisimlerinin yaptığı periyodik hareketlerin usturlapta ne şekilde kullanılması gerektiğini açıklayan bir kitap yazmıştır.
Yine aynı dönemde Meryem El-Usturlabi tarafından da geliştirilen Usturlablar 17.Yüzyıla kadar aktif olarak kullanılmıştır.
1325 yılında Farabinin hocası el Sarraç o güne kadar yapılan en karmaşık usturlabı yapmıştır. 1365 yılında Fransada doğan Jean Fusoris da Avrupa kıtasında ilk usturlabı yapmıştır.