GENEL

715_Fikret_Baskaya452

13 Haz: Entellektüel hiç bu kadar gerekli olmadı…

Fikret Başkaya Türkiye “aydın”ın harman olduğu bir ülke. Dünya’da herhalde bu kadar “aydını” olan başka bir ülke yoktur. Bir eğitimden geçmek, diploma sahibi olmak ‘aydın’ sayılmaya yetiyor. Okumuşlar, söze,  ‘bir aydın olarak’ diye başlıyor… Velhasıl burası ‘aydını’ bol ama nedense ‘aydınlatanı kıt’ bir ülke… Peki neden? Aydın olmak, bir okuldan, üniversiteden mezun olmaksa, bir diploma sahibi olmaksa, o diplomayı almak için hangi bilgiler, nasıl ediniliyor? Bu okullardan mezun…

WhatsApp Image 2020-04-09 at 14.07.44

17 Ara: Bir tarihin İzdüşümü… SERİNYOL PİR SULTAN ABDAL DAYANIŞMA DERNEĞİ’NE DAİR

Edip Yeşil Antakya/Serinyol Pir Sultan Abdal Dayanışma Derneği’nin (PİRSAD) faaliyetlerinden söz etmeden evvel kurulduğu dönemin sosyal, kültürel ve siyasi iklimiyle ilgili kısa bir giriş yaparak başlayalım yazımıza. Üstümüze düşen Eylül külünün usul usul dağılmaya başlandığı doksanlı yıllardı. On yıl geçmiş üzerinden kara günlerin. Geçmişti geçmesine ancak taze yaraların izleri olabildiğince derin. 12 Eylül sonrası yepyeni ve genç bir kuşak, yıkımların arasından sıyrılarak heyecanlı bir şekilde kendini var etme…

715_Fikret_Baskaya452

17 Ara: Samir Amin “Büyük İnsanlığın” kurtuluşuna adanmış, harika bir yaşam…

Fikret Başkaya Samir Amin, ikisi de hekim ve ikisi de ilerici, Mısırlı bir baba ve Fransız bir annenin çocuğu olarak 1931 yılında dünyaya geliyor. İlk, orta ve liseyi Mısırda, bir Fransız okulunda okuyor. Çok erken yaşlarda politikleşiyor, daha 17 yaşındayken kendini ‘komünist’ olarak tanımlıyordu ve Mısır Komünist Partisi’nin en genç üyelerinden biriydi. Bu konuda şöyle diyordu: “Sosyal realitenin Marksist tahliline, çok erken, lise ve üniversite öğrenim yıllarında katıldım…

WhatsApp Image 2020-04-17 at 17.41.32

01 Ara: Çürümenin Yeni İnsanı : Homo Consumen

Hasan EMİR Hiçbir ahlaki, toplumsal;  kaygı ve sorumluluk taşımayan  ya da taşıyormuş gibi yaparak tarihin biriktirdiklerini, değerleri ve kavramları  bilinçlice harcayarak onun üzerinden sadece kendi bireyselliğine hizmet edecek kadarını sahiplenen yeni türümüze birkaç kelam… Bugün bir insanlık ve uygarlıktan söz edebiliyorsak bu; binlerce yılda yarattığımız değerler  davranış, düşünüş tarzı, alışkanlıklar, ahlâk, inanç, sanat, bilgi, hukuk ve gelenek  kültür dediğimiz kavramın toplamını oluşturur. Bu değerler bizlere ‘’kendimizi tanıma’’,  ‘’farkındalık’’,…