Aradan bir yıl geçti. Heyecan, koşturmaca, stres ve korkunun ardından büyük bir coşku ve sevinçle biten bir “Hrisi günü” daha yaşadık. Heyecanlıydık; özlediğimiz dostlarımız gelecekti, onlarla hasret giderecek ve çocukluk günlerimizi anımsayacaktık. Heyecanlıydık, yüzlerce hemşerimizi bir arada görecektik. On beş gün önce işler planlanmış ve görev taksimi yapılmıştı. Hafta içinde yaptığımız değerlendirme her şeyin yolunda olduğunu gösteriyordu. Cumartesi geldi çattı ve koşturmaca başladı. Koşturmaca, ama maraton değil, yüz…