SAMANDAĞ & ANTAKYA ve İSKENDERUN İLÇELERİ KÜLTÜR, YARDIMLAŞMA, DAYANIŞMA VE ÇEVRE GÖNÜLLÜLERİ DERNEĞİ
Bir zamanlar doğu ile batı medeniyetlerine beşiklik etmiş; tarihten izleri silinmiş birçok topluma ev sahipliği yapmış; birçok inanca hoşgörü ile kucak açmış; sol tarafında güven ve ihtişamın simgesi Akra Dağı ile sağ tarafında acıyı bağrına basıp tebessümle bakan Musa Dağı’nın evlatları; İstanbul’da bir araya gelerek tarihin damla damla biriktirdiği kültürel parçaları birleştirmek, evrensel aklın ışığında kültürümüzün üzerindeki pası silmek, vazgeçilmez ilkeler olan emek-özgürlük-eşitlik ilkeleri içinde bu kültürü yoğurmak amacıyla 04.01.2003 tarihinde “Antakya-Samandağ Kültür Yardımlaşma, Dayanışma ve Çevre Gönüllüleri Derneği’ni resmi olarak kurmuştur. Daha sonra İskenderunlu arkadaşların talebi üzerine derneğin adı “Antakya-Samandağ-İskenderun Kültür, Yardımlaşma, Dayanışma ve Çevre Gönüllüleri Derneği” (ASİ-DER) olarak değiştirilir.
Hatay’ın bir ortak yaşam kültürü kenti olduğu çokça söylenir. Dini, dili, mezhebi ne olursa olsun bu kentin insanı, birbirini onurlu bir birey ve eşiti olarak görür. İşte Asi-Der’in kuruluş amacı bu duyguları İstanbul’da somut hayatta hep beraber yaşamak ve yaşatmaktır.
Kurucu üyeler büyük bir fedakârlık gösterip İstanbul’da yaşayan Hataylıları toparlamış, aralarındaki iletişimi ve dayanışmayı sağlamış, maddi imkansızlıklar içinde Taksim’de bir dernek merkezi kiralayarak derneğin faaliyet göstermesine önayak olmuşlardır.
Derneğimizin ilk üyeleri arasında Arap, Ermeni, Türk, Hıristiyan, Sünni, Alevi kökenli arkadaşlarımız ile Hatay’ın tüm renklerinin birlikteliği olmuştur. Herkes kültürel değerlerini ASİ-DER sofrasında paylaşmış ve hoşgörü içinde kültürlerin kaynaşmasına vesile olmuştur.
Böylece kısa sürede çoğalarak güçlü bir dayanışma ağı kurulmuştur. Öyle ki; hastaların hastaneye taşınmasından, refakat edip ihtiyaçlarının karşılanmasına, cenazelerimizle ilgilenmeye, yardıma muhtaç kim varsa el uzatmaya, düğünlerde ve özel günlerde bir araya gelmeye ve birlikte ana dilimizde espriler yapıp şarkılar söylemeye kadar birçok paylaşımımız ve etkinliğimiz olmuştur.
Panel ve söyleşiler, konserler, atölyeler, tiyatro çalışmaları, müzik dinletileri, bilimsel içerikli sunumlar; Hariret Evvel Adoor kuzelli gibi buluşmalar ve dayanışma geceleri hep bu minvalde yapılmıştır. Anadilimize sahip çıkmak adına düzenlenen Arapça kursları üyelerimizden büyük ilgi görmüştür.
Henüz dernek merkezinin kirası güçlükle ödenebiliyorken 2003 yılından itibaren öğrenci bursları verilmeye başlanmış, her sene farklı sayıda öğrenciye ulaşılmış ve ulaşılmaya devam edilmektedir. Yaklaşık on senedir yapılan ve geleneksel hale gelen Hrise etkinliği bütün üyelerimizin renk cümbüşü eşliğinde kutlanmaktadır.
Bu birlikteliği pekiştirmek ve daha sık bir araya gelmek için dernek adına üyelerimizin katkılarıyla Çatalca Elbasan köyünde satın aldığımız iki dönümlük arsanın üzerine yine hayırsever üyelerimizin bağışlarıyla 2016 yazı itibariyle, derneğimiz kendi mülkümüz olan bir merkeze kavuşma bahtiyarlığına nail olmuştur.
Bu girişimlerin hemşeriler ve dernek üyeleri arasındaki bağları kuvvetlendirerek kuşaklar arası kültür farklılıklarının, yabancılaşmanın önüne geçebilecek sosyal dayanışmanın temelleri olduğunu düşünmekteyiz.
Biz İstanbul’da yaşayan Samandağ Antakya ve İskenderun’lar bir gözümüz ve bir kulağımız kopup geldiğimiz kültürümüzün coğrafyasında, yüreklerimiz oradaki insanımızın yüreğiyle bir atarken kültürel zenginliğimize katkı sağlayacak gelenek, görenek, folklor, birikimlerini yaşamaya ve yaşatmaya sevdalıyız.
Yola çıktığımız ilk günkü hislerle, her zaman söylediğimiz gibi ‘bütün dünya Hatay’daki minyatür kültüre doğru akmak zorundadır’ ve akacaktır. Tarihsel diyalektik bütün insanları özgür ve eşit bir dünyaya taşıyacaktır.